27 Nisan 2025 Pazar

27.04.25

Parmaklarımı kelimelerin kaşındırdığı saatlerdeyim. Gece yarısı. Yazdıklarımı göremeyeceğim kadar karanlık ve gözlüğüm yok.                                                                            
Aslında kötü değilim.
Belki biraz ağladım,
Sebebinden utanarak.
Lakin ben buyum; 
Gözünden sakındığı damlaları, bir gece yarısı kirpiklerine asan kadın.
Derdi ne belki hiç bilinmez,
Ama suçlusunun her zaman kendi olduğundan emin bir kadın.
Vicdan mahkemesine çıkmaktan korkan,
Ama bir o kadar çevresine gözlerini korkusuz açan kadın.
Kendine inanan,
Ama kendine inandıkları için kırgın olan kadın.
Seni tam anlamıyla ne zaman sevip savunacağım?
Bu kırgınlık seni benden alır mı?
Yoksa zamanla sana şefkatle yaklaşmamı sağlar mı?
Vicdan mahkemende ne zaman aklanacaksın?
Yoksa darağacına mı asılacaksın?
Nedir senin bu derdin?
Kendinle olan kavganın kaçındı günü?
Kavga mı demeliyim,
Kendini kabullenememen mi?
Büyük hayalleri olan kız çocuğunun, küçük ellerinde boğulan kadınsın.


10 Ocak 2025 Cuma

30 Aralık 2024 Pazartesi

20.29/301225

sürekli bir şeylerin  benim hatam olmasını düşünmekten de bıktım açıkçası. beynimde kendimi yargıya çıkarmaktan da sıkıldım. neden her seferinde suçlu olan benim, kendim? neden her seferinde beni yargı mahkemesinden kelepçelerle çıkarıyorsun? ben insan değil miyim? suçlu olsam bile bana neden bir kere eyvallah yapılamıyor, senden de razıyız denilemiyor? suçlu olsam bile neden avutulmuyorum? bir dahakine halledersin denilip sırtım sıvazlanmıyor? ben yapmazsam kim yapar ki bunu? bir laf vardır, kendinizi nereye layık görürseniz tarzı. ben neden hep kendimi kusurlu buluyor ve layığımı düşürüyorum?

8 Aralık 2024 Pazar

01.01

planlar bir kenarda çenesi titreyerek beni izliyor. sanırım onlar için de beklenmedikti, benim içinde. kim bilebilirdi ki zaten? umutlandığım şeyin, kalbimi avucunun içine alıp sıkacağını kim bilebilirdi? acının göğsüme oluk oluk yayıldığını hissedeceğimi kim bilebilirdi? beynime giden kan akışının durduğunu, kalbimin ortadan ikiye ayrıldığını hissedeceğimi kim bilebilirdi? ama bilmeliydim. çünkü hep böyle olmuştu zaten. tuttuğum dal er yada geç kırılmış, oturduğum yere elini uzatanlar beni kaldırdıktan sonra gitmişti. şaşırmamalıydım, benim hikayelerim hep yarımdı.

25 Ekim 2024 Cuma

160824

 bazı boşluklar kendini saklamayı çok iyi bilir. tam her şeyi hallettim dediğin anda içini oya oya yerini belli eder sana. öylece ortada kalakalırsın. aslında bazı şeylerin ne kadar eskirse eskisin yerinin dolmayacağını anlarsın. en azından ben henüz dolduracak ve kapatacak bir şey bulamadım.

040924

vicdan gelip bindiğinde göğüs kafesimin üstüne işte orada kalakalıyorum. her şeyin tek suçlusu benmişim gibi yediriyorum içimi kurtlara, sırtlanıyorum tüm yükleri. belki de gerçekten iğrenç bir insanım.

27.04.25

Parmaklarımı kelimelerin kaşındırdığı saatlerdeyim. Gece yarısı. Yazdıklarımı göremeyeceğim kadar karanlık ve gözlüğüm yok.                 ...